22 Mayıs 2014 Perşembe

Genel Fiziki Coğrafya Sözlüğü

                                                COĞRAFYA TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ





                                                                         -A-

Abisal Alan: Derin deniz ovası.
Ablasyon: Buzulların eridiği saha.
Abrasyon: Denizde dalgaların meydana getirdiği aşındırma.
Açık Havza: Sularını okyanusa veya denize ulaştırabilen akarsu havzası.
Ada: Okyanus veya göl sularıyla çevrili ufak kara parçası.
Adacık: Üzerinde devamlı olarak yerleşme bulunmayan ada.(Mercan adacıkları).
Adatepe(İnselberg): Düzlük içinde yükselen tepelere denir.Aşınım artığı olarak ifade edilir.
Adayayı: Kara gövdesi önünde sıralanmış adalar.
Adyabatik: Hava kütlesi ile çevrilen sıcaklık alışverişi olmadan,hava kütlesinin soğuması veya ısınması.Yükselici ve alçalıcı hava hareketlerinde görülür.
Afel: Güneş etrafında dönen bir uzay nesnesinin,güneşe en uzak olduğu noktaya verilen isim.
Afotik Bölge: Deniz veya göllerin ışık almayan karanlık bölgesi.
Aglomera: Volkan bombaları ile lapillerin gelişi güzel şekilde çimentolaşması ile meydana gelen kayaç.
Ağacın Sınırı:Yatay doğrultuda ve dikey doğrultuda,yani kutuplara ve dağ doruklarına  doğru,orman örtüsü sona erdikten sonra,belki 300-500 m daha yükseklerde,tek tek, ya da kümeler biçiminde ağaçlara rastlanır.Daha sonra ağacın yerini ,ot toplulukları,yosunlar veya çıplak kayalıklar alır.Varsayılmış bu sınırlara ağaç sınırı denir.
Akanyıldız: Güneş sistemine bağlı kesin yörüngesi belli olamayan ve bu sebeple atmosferin üst katlarına girince ateş külçesine dönüşen küçük gök cismi.
Akarsu Sekisi: Bir akarsu yatağının her iki yakasında ve bugünkü yatağa göre daha yüksekte bulunan basamak şeklindeki eski vadi taban dolguları.
Akım:(Debi):Bir akarsuyun,belli bir kesiminde geçirdiği su miktarı.Akarsuyun, yıl boyunca taşıdığı su miktarı.
Akifer: Suyun çok uzak mesafelere gitmesini sağlayan,yeraltı sularını pınarlara ve kuyulara ileten gözenekli toprak ya da jeolojik oluşumdur.
Aklan(Versant): Bir dağın eteğine doğru eğimi.
Akmaz:At nalı şeklinde ve menderesli bir akarsu yatağından ayrılarak artık su geçirmeyen gölcük.
Alçıtaşı: Toprak içinde katman olarak bulunan ve pişirilip toz durumuna getirilerek alçı yapmaya yarayan hidratlı kalsiyum sülfat,jips.
Alize: Düzenli.devamlı.
Alize Rüzgarları: Tropikal bölgedeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen birtakım rüzgarların adı.
Alkali: Kurak ve yarı kurak bölgelerde,yüzeyde bulunan sodyum karbonat,potasyum karbonat veya tuzdur.
Alokton: Yer hareketleri ile oluştuğu yerden başka yerlere taşınmış çeşitli kayaçlar.
Alp Orojenezi oluşumu: Mezozoik sonlarında başlayıp,yakın bir geçmişte sona eren,en şiddetli dağ oluşumu.Bugünkü sıradağların büyük bir kısmı (Alp-Himalaya Dağ Kuşağı,Kayalık ve Anda Dağları) bu devrede meydana gelmiştir.
Alp Triyası: Alp jeosenklinalinde çökelip yığılmış ve Alp dağ oulşumu ile yüzeye çıkmış denizel fasiyes,kalın Triyas dönemine ait katmanlar.
Alpin Bitki: Ağaç yetiştirme sınırının üstündeki nemli ortamlarda yetişen otsu bitkiler.
Alüvyon: Akarsuların taşıyıp yığdıkları balçık,kil vb. çok ince taneli şeylerin kum ve çakılla karışmasıyla oluşan yığın.
Amfibol: Kayaç yapıcı mineral grubu.Kalsiyum,sodyum,magnezyum,demir,alüminyum gibi minerallerden oluşur.
Amplitüd: Dalga genliği.
Ana Kaya: Ayrışma olaylarından etkilenmemiş yüzeyde veya toprak altında bulunan kesim.
Antisiklon(Yüksek Basınç): Hava basıncının 760 mm cıva üstündeki veya 1033 mb üzerindeki basınç durumu.
Anemometre: Rüzgarın hızını ölçmeye yarayan alet.
Aphelin: Dünyanın güneşe en uzak olduğu (4 Temmuz) tarihi içinde kullanılan kavram.
Arkeen: Prekambriyen'in devirlerinden biri.
Asidik: Kimyasal bileşiminde % 66 veya daha fazla silisyum dioksit bulunan magmatik kayaçlar.
Atık: İnsan faaliyetleri sonucu oluşan ve çevreye atılmış olan, organik ve inorganik maddeler.
Atmosfer: Dünya yüzeyini sarmış olan gaz kütlesi.
Atol: Okyanus ve deniz sularının temiz ve sıcak olduğu ekvatoral bölgede mercan iskeletlerinin yığılması ile oluşan ve çoğunlukla daire şeklindeki lagün.
Avgit: Kayaç yapıcı mineraller.
Ayrışma: Kimyasal reaksiyonların sonucu olarak yeni minerallerin ve ürünlerin ortaya çıkmasına neden olan olay.
Aysberg: Buzullardan kopup denizlere kadar ulaşan,kalın buz parçaları deniz içinde ilerlemeye devam eder.Buzun yoğunluğu,denizin yoğunluğundan fazla olduğu için su tarafından kaldırılır.Yüzlerce metre kalınlıktaki ve kilometrelerce uzunluktaki buz dağları.

                                                                         -B-


Bağıl Nem: Belli bir sıcaklıktaki hava kütlesinde bulunan nem miktarının yüzde olarak ifade edilmesi.
Bank: Medcezir yataklarıyla kara arasındaki gel-git etkileme alanıdır
Barisfer: Taşkürenin en iç kısmına denir.
Barkan: Çöllerde at nalı veya hilal biçimindeki kumullara verilen isin.
Baskın Tür: Dominant tür.Ekosistemlerde sayı bakımından üstün olan tür.
Başkalaşım(Metamorfizma): Bir taşın mineral yapısı ve dokusunun sıcaklık, basınç veya her ikisinin etkisiyle fiziksel ve kimyasal yönden değişime uğramasıdır.
Batolit: Yerkabuğuna sokulan asit magmanın oluşturduğu çoğunlukla kubbe şeklindeki büyük kütle.
Bazalt: Yeryüzünün hemen her tarafında çok rastlanan,ağır ve koyu renkli bir lav kayacıdır.
Bel: Dağların alçalarak geçit verdiği yer.
Beşeri Coğrafya: İnsan eseri çevreyi inceleyen coğrafya ilmi anabilim dalı.
Bilim: Kesinlik ve geçerlilik ifade eden,uygulanabilirlik nitelikleri bulunan,sistemli ve yöntemli biligiler topluluğu.
Birikinti Konisi: Dağlardan gelen akarsu ve sellerin taşıdığı malzemelerin dağın eteğindeki düzlüklere yığılması ile oluşan koni.Birikinti yelpaze şeklinde ise buna birikinti yelpazesi denir.
Biyom: En büyük tür topluluğu.
Biyomas Enerji: Organik maddelerin ayrışmasıyla açığa çıkan alkol,metan gazından oluşan enerji.
Biyosfer: Dünya ekosistemi,canlı küre.
Boğaz: İki deniz ya da iki gölü birbirine bağlayan,iki kara ünitesi arasındaki dar su yolu geçidi.
Boreal Orman: Kuzey Amerika ve Avrasya'da iğne yapraklı ağaçlardan oluşmuş soğuk ortamlarda yetişen orman.
Botanik: Bu bilim dalı,bitkilerin hücre yapılarından üretimine kadar her türlü fizyolojik ve hayatsal faaliyetlerini içerir.
Boylam: Dünyayı birbirine birleştiren yaylara denir.Yerin her noktasından bir boylam geçmektedir ve bunun derecesi başlangıç meridyenine göre ölçülür.Meridyen ise her dereceden geçen boylamdır.
Breş: Köşeli taşların bir çimento ile birleşmesiyle oluşan tortul kayaç türü.
Buharlaşma: Bir sıvının gaza veya buhara dönüşme süreci.Evaparasyon.
Bulut: Yerkabuğu yüzeyi ile temas durumunda olmayan hava kürede asılı halde bulunan,su damlacıkları ve buz kristalleri topluluğu.
Bulutluluk: Bir hava durumu niteliğidir.Bu nitelik nefoskop veya nefometre denilen aletle ölçülür
Bulut Tohumlaması: Kasırgaları zayıflatmak için ya da  kurak bölgelerde yağmur oluşturmak için yapılan deneysel işlem.
Buzul: Kristalleşmiş buz kütlesine denir.
Buzul Çağı: Dünyanın yüzeyinin büyük bir kısımının buzlarla kaplı olduğu belirli dönemler.
Buzultaş: Moren
Buzul Vadisi: Buzul aşındırması sonucu oluşan U biçimindeki vadilerdir.
Bük: Akarsu kıyılarında verimli tarlalar.


                                                                       -C-


Camsı Yapı: Volkanizma esnasında lavların çok süratli bir şekilde soğuması dolayısıyla kristalleşmeye  olanak olmaması sonucunda oluşan mikroskopla bakıldığında akıntı izleri görülen yapı.
Cezir: Ay'ın çekimine bağlı olarak çekilmesi,alçalmasıdır.
Cıvalı Barometre: Üstü açık bir kaba daldırılmış,yukarı ucu kapalı bir cam borudur.Hava basıncı boruyu dolduran cıva sütunu dengede tutar.Hava basıncı azalıp çoğaldıkça cıva sütunu da alçalıp yükselir.Cıvalı barometre camdan yapıldığı ve hep düz durması gerektiği için her zaman kullanımı kolay değildir.
Coğrafi Bölge: Taşıdığı belirli coğrafi özellikleri çevresinden ayrılan, kendi içinde benzerlik gösteren en geniş çaplı coğrafi birimdir.
Coğrafi Bölüm: Bir coğrafi bölge içinde doğal koşullar,sosyal ekonomik özellikler bakımından farklılık gösteren küçük birimlerdir.
Coğrafi Konum: Bir yerin enlem ve boylamlarına göre yeryüzündeki yeri.
Coğrafi Yeryüzü: Taşküre,su küre,hava küre sınırları içinde insanın faaliyet gösterdiği saha.
Coğrafya Eğitimi: Coğrafya konularının  ilk ve ortaöğretimdeki öğrencilere öğretilmesi.
Coğrafya Öğretmeni: Coğrafya ders konularını öğreten meslek elemanı.
Coğrafya: Doğal,ekonomik ve sosyal etkinliği bulunan varlık ya da olayların oluşum,özellik,dağılış ve etkilerini belli ölçülerde inceleyen bilimdir.
Coğrafyacı: Coğrafya ilmi uzmanı.
Cosmos: Kainat,evren,sistem,uzay.
Cüruf: Kömürler veya metalik madenlerin işlenmesi sonucu arta kalan posa,dışık.
                                                                     


                                                                          -Ç-


Çağlayan: Bir akarsu yatağında suyun yüksekten döküldüğü yer.
Çakıltaşı(Konglomera): Yuvarlak akarsu çakıllarının doğal bir çimento yardımıyla yapışması sonucu oluşur.
Çakmaktaşı: Kahverengi veya siyah renkli bir kuarsit olup,tebeşirli ve marnlı kalkerler içinde sıkça rastlanır.Yumru biçiminde bulunanlara denir.
Çavlan: Akarsu yatağında farklı aşınma sonucunda yumuşak kayaların aşınarak sert kayaların ortaya çıktığı yerlerde veya akarsu yatağında geriye doğru aşınma sonucunda eğim kırıklığının olduğu yerde meydana gelir.
Çay: Irmaktan küçük,dereden büyük olan akarsu.
Çekirdek: Dünyanın yoğunluk ve ağırlık bakımından en ağır elementlerin bulunduğu bölümüdür.Dünyanın en iç bölümünü oluşturur.
Çevre: İnsan ve diğer canlıların hayatı boyunca etkileşimlerini sürdürdüğü ortam.
Çevrebilim: Canlılar ve onları çevreleyen canlı ile cansız ortam arasındaki etkileşimi inceleyen bilim dalı.
Çığ: Yüksek dağların dik yamaçlarından koparak yuvarlanmaya başlayan ve yuvarlandıkça büyüyen kar yığınları.
Çisenti: Çok ince damlacıklardan oluşan,şiddeti az olan yağmur.Çise de denir.
Çiy: Hava neminin,akşam veya gece serinliği ile çayır,yapraklar ve açıkta bırakılmış eşyalar üzerinde su damlacıkları şeklinde yoğuşması.
Çizgi (grafik) Ölçek: Plan veya haritanın alt köşesinde yatay bir çizgi ile gösterilen harita üzerindeki uzunluğun gerçekte ne kadar uzunluğa karşılık olduğunu belirten ve bunun çizgi üzerinde işaretlenmesiyle elde edilen ölçek türü.
Çizgisel Hız: Dünyanın günlük hareketi sırasında birim zamanda güneş önünden geçen yeryüzündeki mesafeyi ifade eder.Çizgisel hız ekvatordan kutuplara doğru azalır.
Çökme Dolini: Yeraltında bulunan mağara sistemlerinin tavanlarının incelerek çökmesi ile oluşan karstik kaynaklı şekillerdir.
Çöl: Yıllık yağış miktarının çok az olduğu,günlük sıcaklık farklarının fazla olduğu,bitki örtüsünden son derece yoksun olan kurak sahalar.
Çözülme: Kayaların fiziksel ve kimyasal yollardan ayrışması.



                                                                            -D-



Dalga: Su kütlesinin,ardışık yükselme ve alçalması şeklinde beliren salınım hareketi.
Dalyan: Deniz,göl ve ırmaklarda kıyılara yakın yerlerde ağ ve kazıklarla oluşturulan,büyük balık avlama kapanları.
Damlataşı: Yeraltı sularının mağaralarda çökelmiş olduğu tortu
Damtaşı: Arduvaz,Kayağan taşı.Kilin başkalaşımı sonucu oluşmuş,yaprak yaprak,tabaka tabaka sökülebilen ve bu nedenlerle de çatı örtü gereci olarak kullanılan kayaç.
Debi: Akarsuyun taşıdığı su miktarı.
Deflasyon: Rüzgarın aşındırıp savurması.
Delta: Akarsuların denize ulaştıkları yerlerde denizi doldurarak oluşturduğu üçgen biçimindeki ova.
Denüdasyon: Kara sahasının ayrışma kütle hareketleri vb ile aşınarak düzleşmesi ve buradan oluşan malzemelerin çukur alanlarda birikmesi.Doğal Erozyon.
Deprem: Yerin bir bölümünün elastiki (esnek) olan yapısını,geçici bir süre yitirmesi ve bundan yayılan dalga grupları.
Dere: Çay'dan küçük,suyu az ,boyu kısa olan yeryüzünün en geniş bölümüdür.
Detritik Maddeler: Sedimenter maddelerden olan kuvars tanecikleri,mika pulcukları ve kil parçacıkları.
Dışık: Eritilmekte olan bir metal sıvının yüzeyinde toplanan kabarcıklı madde.
Dilatasyon: Genleşme.Bunun karşıtı büzülme olup,gece-gündüz ve mevsimlik sıcaklık farklarından ileri gelir.Kayaların ve yolların çatlaması  esas bu nedenin sonuçlarıdır.
Diskordans: Bir tabaka sisteminin diğer tabaka üzerinde uyumsuz olarak oturduğu yüzey.
Diverjans: Hava kütlesinin merkezden çevreye yayılması.
Diyorit: Birbirinden gözle kolayca ayrılabilen açık ve koyu renkli minerallerden oluşmuş iç püskürük taş türüdür.
Doğal Bitki Örtüsü: İklim şartlarına göre,kendiliğinden yetişen bitkilerin oluşturmuş olduğu örtüye denir.
Dolin: Karstik platolar üzerinde görülen,oval şekilli erime çukurluklarıdır.Genellikle derinlikleri az,genişlikleri fazladır.
Dolunay: Ay'ın dünyadan görülen yüzünün tamamen aydın olması.
Dolu: Küre biçiminde oluşmuş saydam buz parçacıkları.Bir yağış şekli olup,genellikle yazları ve oraj yağışları ile birlikte görülür.
Donma: Suyun 0°C ve daha düşük sıcaklık değerlerinde,sıvı durumundan katı duruma geçmesi.
Doruk: Dağın en yüksek noktası.
Döviz: Yabancı ülke parası.
Drenaj:Suyun akıtılması,kurutulması.
Düden: Kalkerli alanlarda derine doğru inen suyun yutulduğu oyuk.
Dünya: Bugünkü bilgilerimize göre,canlı hayatı olan ve üzerinde insan yaşayan,Güneş sistemi gök adası gezegeni.Acun,Yer.



                             
                                                                         -E-



Ekinoks: Gece-gündüz eşitliğine denir.
Ekliptik: Dünyanın yörüngesinden geçtiği varsayılan düzleme denir.
Ekoloji: Hayvan ve bitkilerin çevreleri,birbirleri ve insanoğlu ile olan ilişkilerini inceleyen bilim dalı.
Ekosistem: Belirli alanda yer alan canlılar ile bunları saran cansız çevrelerinin karşılıklı ilişkileri ile meydana gelen ve süreklilik arz eden ekolojik sistemlere ekosistem denir.
Ekonomi Haritaları: Dünyanın bütününün ya da bir bölümünün ekonomik özelliklerini gösteren haritalardır.
Ekstrüzif Kayaçlar: Magmanın yüzeyde soğuması ile meydana gelen kayaçlar.
Eksosfer: Atmosferin en üst tabakasıdır.
Ekvator: Dünyanın ekseninden dik olarak geçtiği varsayılan en büyük daire.
Endemik Bitki: Alanları bir bölge veya alana ait olan yerel ve çok ender rastlanan bitki türü.
Enlem: Yeryuvarı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralelle ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri.
Epirojenez: Karaların alçalması veya yükselmesi olayıdır.
Epirojenik Hareket: Geniş alanlarda,son derece ağır giden tabaka oymalarına ve yapı bozulmalarına yer vermeyen yerkabuğu hareketleridir.
Erg: Büyük Sahra'da kumullarla örtülü bölge.
Erozyon: Koruyucu örtüden yoksun kalan toprağın su ve rüzgarın etkisiyle aşınması olayı.
Etezyen: Eski Yunanda etesia dedikleri ticaret rüzgarı.Yazın kuzeyden eser.
Etimoloji: Köken ilmi anlamına gelmektedir.
Etken: Tesir eden faktör.
                                               


                                                                          -F-


Falez: Deniz kıyılarında dalgaların aşındırmasıyla oluşan diklikler.
Fauna: Belli bir bölgede yaşayan hayvan topluluğu.
Fay: Yerkabuğunda yukarıdan aşağı çatlak ve kırılma yüzeyleri boyunca,gözle fark edilebilecek ölçüde kayma.
Feldspatlar: Önemli kayaç yapıcı mineral grubu.
Fırlama: Volkanik dağlardan çıkan her türlü malzeme.
Filat: Şistin yüksek sıcaklık ve basınç altında değişime uğraması sonucu oluşur.
Fiyort: Norveç,İskoçya ve Kuzey Amerika kıyılarında buzulların oluşturdukları dik yamaçlı derin eski buzul koyaklarının aşağı kesimlerinin deniz altında kalmasıyla oluşmuş körfez.
Fiziki Coğrafya: Yeryüzünün dışında insan ve öteki varlıklar üzerine etki yapan doğal olayların oluşumunu ve sonuçlarını inceleyen coğrafya bilimi.
Fliş: Killi,şistli ve içinde yer yer belirgin ofiyolitler bulunan tortul topluluğu.
Flora: Bir ortamdaki bitkilerin cins,tür ve familyalarına göre sınıflandırılması.
Fosil: Çok eski zamanlarda toprak altında gömülü kalmış ve orada taşlaşmış durumda bulunan bitki ve hayvan kalıntıları.
Föhn: Ekseriyetle İsviçre,Avusturya ve Güney Afrika'da esen sıcak ve kurak rüzgar çeşidi.
Fümeral: Yanardağdan gaz ve su buharının çıkma safhası.
                                                                               



                                                                       -G-


GAP: Güneydoğu Anadolu Projesi.
Galeri Ormanları: Savanlardaki küçük akarsu boylarında görülen çoğunlukla 50-100 m genişliğinde bir akarsu ağı biçiminde uzanan ve sürekli nemli ve yeşil kalabilen ormanlar.
Garig: Makilerin tahrip edilmesiyle ortaya çıkmış bitki topluluğu.
Gayzer: Fışkıran sıcak su kaynağı.
Geleğen: Göle karışmış olan su.
Gel-git: Ay'ın çekimi nedeniyle deniz sularının kabarıp çekilmesi(Medcezir).
Genlik: Suların kabarık ve çekik devrelerindeki su düzeyi farkına denir.
Geographia: Latincede coğrafya teriminin karşılığı.
Geoid: Yerkürenin kendine has olan şekli.
Gideğen: Bir gölün sularını dışarıya boşaltan akarsu.
Gnays: Granitin yüksek sıcaklık ve basınçla değişeme uğramış hali.
Gondwana: Avustralya,Hindistan,Güney Afrika,Güney Amerika ile Antarktika'yı içeren ve Karbonifer'den sonra parçalanarak bugünkü kara parçalarını oluşturduğu varsayılan kara parçası.
Gök Ada: Milyonlarca yıldızdan,yıldız kümelerinden,bulutsu ve gaz bulutlarından oluşmuş uzay adası.Galaksi.
Gök Ekseni: İki ucu sonsuza uzatılmış olarak düşünülen yer ekseni,günlük devinmede yıldızların çevresinde döndüğü eksen.
Gök: İçinde gök cisimlerinin hareket ettiği sonsuz boşluk,uzay,sema,asuman,feza.
Göl Ayağı: Bir gölün artan sularını denize,başka bir göl veya ırmağa taşıyan akarsu,ayak.
Göl: Oluşması tektonik veya volkanik vb. olaylara bağlı olan,toprakla çevrili,derin ve geniş,tuzlu veya tuzsuz durgun su örtüsü.
Gölet: Birikinti suların sulamak amacıyla genellikle bir set ardında toplandığı küçük göl.
Graben: Çöküntü hendeği.
Granit: Kuvartz,feldspat,ortoklaz ve mika minerallerinden birleşmiş türlü renkte çok sert bir kayaç.
Günberi: Yerin güneşe en yakın bulunduğu nokta.
Gündönümü: Güneş ışınlarının dönencelerden biri üzerine dik geldiği gecelerin uzamadan kısalmaya ya da kısalmadan uzamaya döndüğü gün.21 Aralık ve 21 Haziran.
Günöte: Yer yörüngesinin güneşe en uzak olduğu nokta.





                                                                           -H-
  



Habitat: Bir canlı türünü ya da canlı birliklerini barındıran ve kendine özgü özellikler gösteren yaşama ortamı.
Hafriyat: Toprağı kazma,kazı.
Haliç: Gelgit olayının belirgin olduğu yerlerde,bu olaydan doğan akıntıların etki yaptığı kıyılarda akarsu ağızlarının huni biçiminde genişlemiş durumu.
Halk Bilgisi: Halk biliminin çevreyi oluşturan canlı ve cansız doğal nesnelerle ilgili inanç ve uygulamaları konu alan bilim dalı.
Hara: At çiftliği.
Harita Anahtarı: Haritada kullanılan özel işaretlerin ne anlama geldiğini gösteren bölümdür.
Harita Ölçeği: Harita üzerinde belli iki nokta arasındaki uzunluğun,yeryüzündeki aynı noktalar arasındaki uzunluğa oranı.
Hasat: Hayvansal ürünün veya bitkisel ürünün bir bölgeden toplanması.
Hava Haritası: Hava durumlarının işlendiği özel yeryüzü haritası.
Hazan: Sonbahar.
Hektar: Metrik sistemde bir alan birimi.
Heyelan: Toprağın,kayaçların ve tabakaların bulundukları yerden aşağıya doğru kayması veya göçmesi durumu.
Hidrograf: Bir su kütlesinde zamana karşı su seviyesini gösteren grafik.
Hidrografi: Bir bölgede yeraltı ve yerüstü sularını inceleyen bilim dalı.
Hidrografya Haritaları: Bir bölgenin su potansiyeli hakkında bilgi veren haritalardır.
Hidrosfer: Gezegenimizde bulunan tüm okyanus,deniz,göl ve su kaynaklarının bütününe denir.
Hinterland: Bir yerleşim merkezinin ticaret merkezi durumunda olduğu ve ürünleri toplayıp gelen malları dağıttığı çevredir.
Hiposantr: Deprem enerjisinin ortaya çıktığı nokta.
Horizon: Toprağı meydana getiren katmanlara denir.
Horst: Yerkabuğunun faylanması,kırılması ile yüksekte kalan kütleye denir.
Humus: Bitkilerin çürümesiyle oluşan organik.



                                       

                                                                          -I-




Ignımbirit: Açık renkli piroklastik akıntı çökelleridir.Yapılarında süngertaşı parçaları,volkan kıymıkları dışında kemirilmiş kuvars taneleri,hornblen,biyotit,sanidin gibi mineraller bulunur.
Issız: Hiç kimsenin bulunmadığı mekan.
Işık Geçirmez: Saydam olmayan.
Işık Yuvarı: Güneşin dış küresi.
Işıma: Yeryüzünün Güneş'ten almış olduğu enerjiyi atmosfere verme süreci.




                                                                         -İ-



İç Deniz: Bir boğaz yoluyla okyanuslara bağlanan deniz.
İç Püskürme: İçte kalmış yeryüzüne çıkamamış olan püskürmelere denir.
İç Buzul: Geniş sahaları boydan boya örten geniş  geniş buzul örtüleri.
İçbükey: İçe doğru bükülmüş yamaç.
İğne Yapraklı Orman: Ladin,köknar,karaçam,ve sarıçam gibi iğne yapraklı ağaçlardan oluşan orman.
İkinci Zaman: Günümüzden yaklaşık 65 milyon yıl önce sona erdiği varsayılan jeolojik zamandır.İkinci zamanı karakterize eden dinazor ammonitler bu zamanın sonunda yok olmuşlardır.
İlkel Zaman: Günümüzden yaklaşık 600 milyon yıl önce sona erdiği dönemdir.İlkel zamanın yaklaşık 4 milyar yıl sürdüğü tahmin edilmektedir.Zamanın önemli olayları;Sularda tek hücreli canlıların ortaya çıkışı,En eski kıta çekirdeklerinin oluşumu.
İklim: Geniş bir bölge içinde ve uzun yıllar boyunca değişmeyen ortalama hava koşullarına iklim denir.
İndirgenmiş Sıcaklık: Herhangi bir yerde ölçülen hava sıcaklığının,o noktanın 0 m yükseklikte bulunduğu varsayılarak hesaplanıp ifade edilmesidir.
İnfilak: Patlama.
İnlandsis: Karalar üzerinde yayılmış buzul örtüsü.
İnsolasyon: Güneş ışınlarının bir yere çarpması ile bir cismin ısınması olayı.
İnterglasyal Dönem: Buzullar arası dönem.
İso: Aynı,benzer.
İsoamplitüd: Yıl içinde,en yüksek ve en düşük sıcaklık ortalamaları arasındaki değer farkı.
İyonosfer: Ultraviyole ışınlarının,molekülleri parçalayarak iyonlar haline getirdiği atmosfer katmanı.
İzobar: Yeryüzünde hava basıncı eşit olan noktaları gösteren eğrilerdir.
İzobat: Eş derinlik eğrisidir.Kıyı çizgisi hem izobat hem izohips eğrilerinin başlangıç çizgisidir.Haritalarda göl veya deniz yüzeylerinin altında aynı derinliğe sahip noktaların birleştirilmesiyle oluşturulan kapalı eğrilere verilen isimdir.
İzohips: Deniz seviyesinden itibaren aynı yükseklikteki noktaların birleştirilmesiyle elde edilen eğrilere izohips denir.
İzonef: Eş bulutluluk eğrisi.
İzoterm: Yeryüzünde sıcaklığı eşit olan noktaları gösteren eğrilerdir.
İzostasi: Yerkabuğunun kütleleri ve yoğunlukları birbirinden farklı büyük parçaları arasındaki denge durumuna denir.
İzoterm Haritaları: Bir bölgede eş sıcaklıktaki noktaları birleştiren eğriye izoterm denir.İzotermler yardımıyla çizilen izoterm haritalarından bir bölgenin sıcaklığı hakkında bilgi edinilir.





                                                                             -J-




Jama: Karstik bölgelerde yüzeye açılan ve alttaki bir mağara veya galeri sistemi ile bağlantısı olan genellikle huni şekilli karstik kuyu.
Jeo: Yerküre,yer yuvarlağı.
Jeotiklinal: Derin deniz çanaklarında birikmiş olan tortulların kıvrılmasıyla deniz üzerinde beliren sırtlar.
Jeodezi: Yer ölçme bilgisi.
Jeofizik: Yerküre ve atmosferinin.gezegenlerin,uyduların ve güneşin fiziksel ve yapısal özelliklerini fizik ve matematik yöntemlerini kullanarak inceleyen bilim dalına jeofizik denir.
Jeoloji: Yer bilimi.
Jeolojik: Yer bilimi ile ilgili.
Jeomorfoloji Haritaları: Bir bölgedeki şekillenme zamanı yani iç ve dış güçlerin etkisiyle oluşan yer şekilleri hakkında bilgi veren haritalardır.
Jeomorfoloji: Yeryüzü şekilleri bilimi.
Jeomorfolojik: Jeomorfoloji ile ilgili.
Jeopolitik: Siyasi ve iktisadi coğrafya.
Jeosenklinal: Akarsular,rüzgarlar ve buzullar aşındırıp taşıdıkları maddeleri deniz ya da okyanus tabanlarında biriktirirler.Tortullaşmanın görüldüğü bu alanlara jeosenklinal denir.
Jeotermal: Yerin derinliklerindeki kendi sıcaklığı.
Jips: Beyaz renkli,tırnakla çizilebilen tortul kayaçtır.Alçıtalı olarak da bilinir.




                                                       
                                                                           -K-



Kaldera Adası: Kaldera halkasının su üstüne yükselmiş olan volkanik bir adasıdır.
Kaldera: Çökme ya da patlma ile oluşmuş dairesel çukurluklar.
Kaledoniyen Dağları: Silüriyen başlarından Devoniyen başlarına kadar yükselmesi devam etmiş dağlar.
Kalker: Deniz ve okyanus havzalarında,erimiş halde bulunan kirecin çökelmesi veya taşlaşması sonucu oluşan taştır.
Kambriyen: Birinci jeolojik zaman öncesi kayaçlar.
Kapalı Havza: Sularını denize veya ulaştıramayan havzalara kapalı havza denir.
Kar: Bulutlardan geometrik şekiller biçimde düşen bir yağış çeşidi.
Karatoprak: Doğu Avrupa stepleri ile ABD preileri altında gelişmiş,humusça zengin olan çok verimli topraklar.Çernezyom.
Karayel: Türkiye'de kuzeybatıdan esen soğuk rüzgardır.
Karstik Bölge: Kayaçların erimesiyle yeraltı akıntıları olan,kireçtaşı ve dolomit bölgesi.
Karstik Göller: Eriyebilen kayaçların bulunduğu yerlerde oluşan göllerdir.
Karstik Süreç: Karstik bölgelerde suyun eritmesi veya biriktirmesi gibi kimyasal süreçler.
Karstik Yöre: Karstik şekillerin hakim olduğu yöre.
Katman: Tabaka.
Katmanlaşma: Tortulların üst üste sıralanması durumu.
Kavkı: Fosil-kabuklar.
Kavkılı Katman: Fosil içeren katman.
Kavkılı Kayaç: İçinde fosil barındıran tortul kayaç.
Kaya Çölü: Rüzgarların ince maddeleri savurup taşıdığı ve yerinde kayalıkların kaldığı kaldığı çöl sahaları.
Kayaç Bilgisi: Jeoloji ilminin bilim alanı.Petrografi.
Kayaç: Bir veya birkaç mineral topluluğundan oluşmuş,yerkabuğunun temel elemanı.
Kayaç Bilimi: Petroloji.
Kaynak Suyu: Kaynaktan çıkan yeraltı suyu.
Kaynak: Yeraltı suyunun doğal olarak yeryüzüne çıktığı yerdir.
Kenar Deniz: Okyanus kıyılarında,okyanuslardan adalarla ayrılan denizlere denir.
Kesir Ölçek: Haritalardaki küçültme oranını basit kesirle ifade eden ölçek türüdür.
Kırağı: Çiy ya da şebnem adı verilen küçük su damlacıklarının donarak ince buz kristallerine dönüşme olayıdır.
Kırç: Aşır soğumuş su taneciklerinden oluşan bir sis uzun süre yerde kaldığında,su taneciklerinin soğuk cisimlere çarparak buz haline gelmesidir.
Kırgıbayır: Kurak iklimlerde sel suları ve rüzgarlarla aşınan elverişsiz aşınım şeklidir.
Kırmızı Toprak: Tropikal bölgelerin demiroksitli toprakları.Terrarossa.
Kıta Platformu: Derin deniz platformundan sonra yüksek dağlar ile kıyı ovaları arasındaki geniş bölümdür.
Kıta Sahanlığı: Deniz seviyesinin altında kıyı çizgisinden -200 m derine kadar inen bölüme denir.
Kıta: Denizlerin ortasında çok büyük bir ada gibi görünen kara kütlelerine denir.
Kıyı Bölgesi: Kıyı yakınında derinliği birkaç m yi geçmeyen dalga ve gelgit hareketleri ile sıcaklık değişimlerinin etkisinde kalan kıyı kuşağı.
Kiltaşı: Çapı 2 mikrondan daha küçük olan ve kil adı verilen tanelerin yapışması sonucu oluşan tortul kayaç türü.Şist.
Kom: Ekonomik faaliyetin büyük ölçüde hayvancılığa dayalı olduğu aileler ve kişiler tarafından oluşturulan geçici yerleşmelerdir.
Kompleks: Çözümü güç olan;aynı ekonomik faaliyette veya bir sanayi dalında birbirini tamamlayan tesis.
Konveksiyonel Yağış: Isınan havanın yükselip soğuması ile oluşan yağışlardır.
Koy: Denizin,gölün küçük girintiler biçiminde karaya doğru sokulduğu yer.
Kör Vadi: Karstik yörelerdeki akarsular bir düdende kaybolarak akışını yeraltında sürdürür.Bu akarsuların yeryüzünde süreklilik göstermeyen vadilerine kör vadi denir.
Körfez: Bir deniz veya gölün kara içine uzanan kısımı.Genellikle kıyı geniş bir kıvrım yaparak körfezi meydana getirir.
Krater Gölü: Krater çanaklarının sularla dolması sonucu oluşmuş göller.
Krater: Bir volkan konisinin tepesinde yer alan,dik yamaçlarla çevrili çukur.
Krivetz: Romanya'nın iç kesimlerinden Karadeniz kıyılarına doğru esen soğuk rüzgarlardır.
Kroki: Bir yerin kuşbakışı görünümünün ölçeksiz olarak düzleme aktarılması.
Kuars: En çok rastlanan kayaç yapıcı mineral.
Kuarsit: Başkalaşmış,kuars tanelerinden oluşan kayaç.
Kumsal: Su kıyılarında oluşan kumlu yer,plaj.
Kumtaşı: Kum tanelerinin doğal bir çimento yardımı ile yapışması sonucu oluşan tortul kayaç türü.
Kuraklık: Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin çok üzerine çıkması ve yıllık yağış ortalamalarının ise mevsim normalinin altına düşmesinin sebep olduğu doğal afettir.
Kül Yağmuru: Püskürme bulutlarından meydana gelen kül çökelmesi.





                                                                          -L-



Lagün: Denizden kıyı kordonu ile ayrılan göl.Deniz Kulağı.
Lakolit: Asit magmanın kabuk tabakasına sokulması ile oluşan,batolitten küçük olan çoğunlukla kubbe biçimindeki intrüzif kütle.
Lapya: Kalkerli yamaçlarda yağmur ve kar sularının yüzeyi eriterek açtıkları küçük oluklardır.Oluşan çukurluklar keskin sırtlarda yan yana sıralandığından yüzey pürüzlüdür.
Laterit: Özellikle nemli iklimlerde yoğun yağışların ardından kyaçlardaki görece hafif mineral ve elementlerin aşınma ve çözülmeyle başka yerlere taşınmasından sonra geride kalan mineral ve metallerin oluşturdukları torak türüdür.
Lav Platosu: Masa şeklindeki bir arazinin birbirini izleyen kalın lav akıntılarıyla örtülmüş şekli.
Lav:Volkanlardan ve yarıklardan yeryüzüne çıkmış magma.
Lavrasya:Karbonifer  periyodu sonuna doğru parçalanarak bugünkü kuzey yarımküre kıtlarını oluşturduğu varsayılan kara parçası.
Lejant: Harita anahtarı.
Limnoloji: Göl Bilimi.
Litosfer: Yerkürenin kayaçlardan oluşan katı dış kütlesi.
Lös: Genellikle kum-kil karışımı depolar ve üzerinde oluşmuş topraklar.




                                                         
                                                                          -M-



Maar: Püskürme ve patlamayla birlikte lav ve magmanın oluşturduğu geniş,hafif kabarmış bir kraterdir.
Magma: Yerkabuğunun altında sıcak erimiş halde bulunan sıvı katmana magma denir.
Magmatik Kayaç: Magmanın soğuyup katılaşmasıyla oluşan kayaçlardır.
Magmatik: Magmadan oluşmuş olan.
Mağara: Kalkerli arazilerde çatlaklar boyunca yer altına sızan suların oluşturduğu büyük boşluklara mağara denir.
Maksimum Nem: Belli bir sıcaklık ve basınç altında 1 m havanın taşıyabileceği en fazla nem miktarına maksimum nem denir.
Mantarkaya: Kurak ve yarı kurak bölgelerde kayaların özellikle alt kısımlarının rüzgarlar tarafından aşındırılması sonucu oluşan şekillerdir.
Manto: Dünyanın çekirdeği ve litosfer arasındaki sıvı katmandır.
Med: Güneş ve Ay deniz ve okyanusun üzerine geldiğinde suyu kendine doğru çeker.böylelikle su yükselir buna gelim(med) denir.
Menderes: Bir akarsu yatağının az eğimli koyak tabanlarında ve ova düzlüklerinde çizdiği S harfine benzeyen kıvrım.
Mercan Kalkeri: Mercan iskeletinden oluşan organik bir taştır.Temiz,sıcak ve derinliğin az olduğu yerlerde görülür.
Mermer: Kalkerin yüksek basınç ve sıcaklıkla başkalaşıma uğraması sonucu oluşan kayaç türü.
Mesa: Yatay tabakalı sahalardaki yüksek ve geniş düzlük.
Metalojeni: Maden yatakları ilmi.
Meteor: Gezegenler arasında dolaşan taşlara verilen ad.
Mezra: Kırsalda birkaç evden oluşan yerleşim birimi.
Mineral: İnorganik bileşimde bir madde olup,mikroskop altında homojen gözükmektedir.
Mistral: Fransa'nın iç kesimlerinden Rhone Vadisi'ni izleyerek Akdeniz kıyılarına doğru esen soğuk rüzgar.
Mitoloji: Mitlerin kökenini araştıran ve yorumlarını yapmaya çalışan bilim dalı.
Moren: Buzulların taşıyıp yığdıkları taş parçaları.
Muson Ormanları: Yağışın fazla olduğu yerlerde,kış aylarında yapraklarını döken yayvan yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlara denir.
Mutlak Nem: Herhangi bir sıcaklık derecesinde havanın 1 m3'ünde bulunan su buharı miktarı.






                                                                           -N-



Nadas: Tarlanın bir yıl dinlendirilmesi.
Narenciye: Turunçgil tarımı.
Nasa: ABD ulusal havacılık ve uzay dairesi.
Navlun: Deniz taşımacılığı karşılığında alınan para.
Nefometre: Gökyüzünü kaplayan bulutların miktarı 10 yada 8 eşit parçaya bölünmüş nefometre adı verilen bir araç ile ölçülür.
Nem: Yeryüzündeki su kütlelerinden buharlaşan su.
Nemlilik: Yaklaşık havanın,belli bir sıcaklıkta taşıdığı nem miktarı.
Nüfus: Sınırların belli bir alanda yaşayan insan sayısı.
Nüfus Artış Hızı: Bir yıl içinde doğum ve ölüm sayısına bağlı nüfus artışına doğal nüfus artış hızı denir.
Nüfus Yoğunluğu: Belli bir alanda yaşayan nüfusun,o alana oranıdır.Ülkenin genişliği ve toplam nüfus hakkında bilgi verir.





                                                                             -O- 




Oba: Bir yerde konaklayan göçebe halk veya aile.
Obruk: İçinde su biriken çukur yer,doğal kuyu.
Obsidiyen: Doğal yollarla oluşan volkanik kökenli bir cam türüdür.
OECD: Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü.
Oğlak Dönencesi: Güneşin 23 Aralıkta öğle üzeri Ekvator'a göre açısal uzaklığı 23°27' olan yer,kış dönencesi.
Ojit: Yanardağ kütlelerinde bulunan feldspatla birlikte bazaltların temelini oluşturan piroksen cinsinden mineral madde.
Oksidasyon: Oksitlenme oluşma durumudur.Metal bir yüzeyde oksijen temasından dolayı paslanmanın gerçekleşmesidir.
Olivin: Sarımsı yeşil renkli,cam parıltılı,magnezyum ve demirli silikat.
OPEC: Petrol dış satımcısı ülkeler örgütü.
Oraj: Gök gürültülü,şimşek ve hatta yıldırım düşmesi gibi elektrik boşalmaları,şiddetli rüzgar ve sağanak biçiminde yağmurla karışık fırtına tipi.
Orman Sınırı: Orman örtülerinin,kutuplara doğru ve yükseltiye göre yayılabildiği en son sınırlardır.
Orojenez: Jeosenklinallerde biriken tortul tabakaların kıvrılma ve kırılma hareketleriyle yükselmesi olayına dağ oluşumu ya da orojenez denir.
Orografik Yağışlar: Bir dağ yamacını izleyerek yükselen nemli hava kütleleri soğuyarak,içlerindeki nemi yağış halinde bırakırlar.Engebeli arazinin veya dağların neden olduğu bu tür yağışlar "orografik yağışlar" olarak isimlendirilir.
Otlak: Hayvan otlatılan yer,salmalık,mera,yaylak.
Ova: Coğrafyada deniz yüzeyine göre değişik yüksekliklerde olan az eğimli yerlere verilen isimdir.Çevrelerine göre çukurda kalmış,çoğunlukla alüvyonla örtülü,eğimi az,akarsuların derine gömülmemiş olduğu genellikle geniş ya da dar düzlüklerdir.
Ozon Tabakası: Ozon üç adet oksijen atomundan oluşan şeffaf bir gazdır.Ozon tabakası ozon gazından oluşan ve atmosferin yukarı seviyelerinde başka bir deyişle yer yüzeyinden 10-50 km yüksekte bulunan bir tabakadır.







                                                                              -Ö-




Ölçek: Çizimi yapılacak olan araziye ait gerçek uzunluklar haritaya aktarılırken belli oranlar halinde küçültülmesine ölçek denir.
Ön bölge: Orojenez oluşumu hareketinin yönelmiş bulunduğu daha alçak ve daha yeknasak olan.
Ön çukur: Bir jeosenklinalin,ön bölge cephesindeki kenar çukur.
Örtü Buzulu: Çok geniş alanlara yayılan,kilometrelerce alan kaplayan buzul türüdür.
Örenyeri: Tarih öncesinden günümüze kadar gelmiş çeşitli uygarlıkların ürünü olup topografik olarak tanımlanabilecek derecede yeterince belirgin ve mütecanis özelliklere sahip,aynı zamanda tarihsel,arkeolojik,sanatsal,bilimsel,sosyal veya teknik bakımlardan dikkate değer,kısmen inşa edilmiş,insan emeği kültür varlıkları ile tabiat varlıklarının birleştiği alanları ifade eder.
Östatik Hareketler: Kara yüzeyindeki buzullaşmaya ve buzulların erimesine bağlı olarak deniz seviyesinde meydana gelen geniş ölçüde alçalma ve yükselme.
Ötrofikasyon: Göl gibi herhangi bir büyük su ekosisteminde başta karadan gelenler olmak üzere,çeşitli nedenlerle besin maddelerinin büyük oranda çoğalması sonucu bitki varlığının aşırı şekilde artması.
Özel Konum: Dünya üzerindeki herhangi bir yerin çevresine,denizlere,yer şekillerine,anayollara,geçitlere ve komşularına göre konumudur.






                                                                            -P-





Paleontoloji: Fosil Bilimi.
Paratoner: Yıldırım savar.
Patent: Bir sınai veya ticari buluşun,imal ve satış hakkının belli bir süre için bir şahsa veya firmaya ait olduğunu gösteren devletçe onaylı resmi belge.
Peneplen: Geniş arazi bölümlerinin,akarsu aşınım faaliyetlerinin son döneminde deniz seviyesine yakın hale indirilmesiyle oluşmuş,az engebeli şekle denir.
Peribacası: Özellikle volkan tüflerinin yaygın olarak bulunduğu vadi ve platoların yamaçlarında sel sularının aşındırmasıyla oluşan özel yeryüzü şekillerine peribacası denir.
Perihel: Dünyanın güneşe en çok yaklaşıp,yörüngede en hızlı döndüğü gündür.Günberi.
Periglasyal: Buzullarla örtülü bir alanın yakın çevresi.
Permafrost: Kutuplarda sürekli donmuş toprak.
Peyzaj: Bir noktadan bakıldığında görüş çevresi içine girebilen doğal ve kültürel varlıkların bir arada meydana getirdikleri görüntüdür.
Plan: Bir yerin kuşbakışı görünümünün belli bir oranda küçültülerek düzleme aktarılmasıdır.Plan bir tür büyük ölçekli haritadır.
Plankton: Sularda bulunan ancak mikroskop yardımıyla görülebilen canlılar.
Plato: Çevresine göre alçakta kalmış akarsularca parçalanmış dalgalı ve eğimli geniş düzlüklerdir.
Plütonik Kayaçlar: Derinlerde oluşmuş magmatik kayaçlar.
Podzol Topraklar: İğne yapraklı ormanlarla kaplı soğuk ve nemli bölgelerin karakteristik torağıdır.
Polen: Çiçekli bitkilerin antenlerinde oluşan ve döllenmede rol alan erkek üreme birimidir.
Polye: Karstik yörelerdeki genişliği birkaç kilometre olan uzunluğu 20-30 km bulan hatta geçebilen ova görünümlü büyük karstik çukurlara denir.
Poyraz: Türkiye'nin kuzeydoğusundan esen soğuk rüzgar
Prekambriyen: Kambriyen öncesi kayaç türleri.
Projeksiyon: Dünyanın küreselliği nedeniyle haritalarda ortaya çıkan hataları en aza indirmek için çeşitli yöntemler kullanılır.Bunun için yerkürenin paralel ve meridyen ağının belirli kurallara göre düz bir kağıda geçirilmesi gerekir.Bu sisteme projeksiyon denir.
Piroklastik: Volkanik bacadan  patlama ile püskürtülmüş olan volkanik maddeler.
Püskürme: Yanardağın duman,kül ve lav çıkarması.
Püskürük Maddeler: Erüpsiyon maddeler veya infida maddeleri.Bunlar lav,lapilli,volkan bombası,kum,kül ve tüf gibi maddelerdir.





                                                                           -R-



Radyal Akarsu: Kraterlerin dış tarafındaki koni yamaçlarındaki akarsularda ışınsal bir sistem göze çarpar.Bunlara radyal akarsu denir.
Reg: Çöllerde ince materyalin rüzgarlar tarafından savrulup taşınması ve onların yerinde kalan iri materyal.
Regolit: Ay üzerinde,ay kabuğunun üzerinde bulunan taş ve tozdan oluşan tabakaya denir.
Regosol Toprak: Volkanlardan çıkan kum boyutundaki malzeme ve akarsuların biriktirdiği depolar ve yamaç eteklerindeki kumlu kolüvyal depolar üzerine oluşan topraklardır.
Regresyon: Denizin çekilip su altındaki alanların karaya katılması.
Rejim: Bir akarsu debisinin zamana ve yere göre gösterdiği değişikliklere rejim denir.
Relief Haritası: Yeryüzü şekillerinin kabartılarını,çukurluklarını ilk bakışta gösterecek şekilde çizilmesi.
Rendzina: Koyu renkte killi ve kireçli topraklarda daha fazla görülen toprak çeşididir.Sıklıkla karbon kayalarının üzerinde bulunan topraklardır.Humus bakımından zengin topraklardır.
Resif: Denizcilik terminolojisinde kaya,kum ve deniz canlılarının birikimiyle birlikte suyun cezir halindeyken altı kulaç veya daha az derinlikli sığ alanlarda oluşmuş su altı yüzey yapılarıdır.
Rüzgar: Yüksek basınç alanlarından alçak basınç alanlarına doğru doğru olan yatay yönlü hava hareketine rüzgar denir.
Rüzgar Erozyonu: Toprakların oluştukları yerlerden rüzgarın kuvveti ve etkisiyle aşındırılarak,sıçrama yüzeyde sürüklenme ve havada uçma hareketleriyle bir yerden başka bir yere taşınarak yığılması olayına denir.
Rüzgar Oyması: Mekanik aşınmanın fazla olduğu yerlerde rüzgarın taşıdığı kumların çarptığı yerde yaptığı aşınmadır.Korrazyon.





                                                   
                                                                            -S-




Sander: Sander düzlükleri ya da Sander ovaları buzulların eridiği yerde ortaya çıkan akarsuların taşıdığı malzemeleri biriktirmesiyle oluşan düzlüklerdir.
Sarkıt: Mağaraların tavanında oluşan ve genel olarak koni biçiminde olan kalker yumru.Sarkıtlar kalkerli bölgelerde erimiş halde fazla kalker kapsayan yeraltı sularının geçtiği boşluklarda.mağaralarda tavandan aşağıya sarkan kalker sütunlardır.
Sediment: Akarsu,buz,rüzgar tarafından depolanan ince materyal parçaları.
Sekba: Çöllerde ve yarı kurak iç bölgelerde,yağışlı günler veya mevsimlerde kısa bir süre için oluşan sığ ve tuzlu su gölü.
Seki(Taraça): Akarsuların iki yakasındaki yamaçlarda bazı deniz veya göl kıyılarında görülen basamak biçimindeki yeryüzü şekli.Taraça.
Senklinal: Tabakaların kıvrılarak alçalması.
Sel: Sürekli yağmurlardan veya erimiş karlardan oluşan,geçtiği yerlere zarar veren taşkın su.
Set Gölü: Önü herhangi dolgu malzemesiyle kapanmış bir çanak biçimi almış bulunan çukurluklarda suların birikmesiyle meydana gelmiş olan  göl.
Seyahatname: Bir gezginin gezip gördüğü yerlerden edindiği bilgi,görüş ve izlenimlerini kaleme aldığı eser.
Sıcaklık: Sıcak olan şeyin durumu,etkisi ya da sıcak olan şeyin niteliği.
Sığ Deniz: Kıyı boyundan -200 metre derinliğe kadar uzanan,bu uzanışı ile karaların çevresini türlü genişlikte  çeviren az derin denizler.
Sırt: Dağların ve tepelerin üst bölümü.
Sipolen: Sadece kalsit kristallerden oluşmuş,doğal bir çimento ile birleşip sertleşmiş kayaç.
Sirk: Buz yalağı.Buzulun ilk oluşmaya başladığı yerde oluşan küçük aşınım çukurluğu.
Sirk Buzulu: Dağların tepesindeki ve yüksek yamaçlardaki küçük çanaklarda yeni oluşmaya başlayan buzul türüdür.
Sirk Gölü: Buzul aşındırması ile oluşmuş çanaklarda suların birikmesiyle oluşan göl.
Sismograf: Yer sarsıntılarının büyüklüğünü,süresini,merkezini ve saatini saptamaya yarayan aygıta denir.
Siyenit: Yeşilimsi,pembemsi renkli iç püskürük bir taştır.Adını Mısır'daki Syene şehrinden almıştır.
Solstis: 21 Aralık ve 21 Haziran / gün dönümü.
Su Hortumu: Tropikal bölgeler ve özellikle Muson Asyası denizlerde görülen bir hortum tipi.
Step: İlkbahar yağışlarıyla yeşeren,yaz başlarında kuruyan küçük boylu ot topluluğudur.
Stratosfer: Atmosferin troposferden sonra gelen katmanı.Bu tabaka ile mezosfer arasında ozon tabakası bulunur.
Su Taşır: Yeraltı suyunu taşıyan geçirimli katman.
Süreç: Aralarında birlik olan ve belli bir düzen içinde tekrarlanan,gelişen olay ve hareketlerdir.
Sürekli Rüzgarlar: Dünya üzerindeki sürekli alçak yüksek basınç alanları arasında eserler.Bunların başlıcaları;Alizeler,Batı rüzgarları ve Kutup rüzgarları.







                                                                             -Ş-


Şelale: Çağlak,çağlayan,gürlevik,uçan su.
Şelf Alanı: Kıta sahanlığına göre şelf alanı daha geniştir ve kıta yamacı ve kıyı çizgisi arasında kalan kütle.
Şemosfer: Atmosferin stratosfer ile iyonosfer arasındaki katmanı.
Şist: Kolayca yapraklara ayrılabilen silisli,alüminli kayaçların genel adı.
Şaryaj: Dağ oluşumu sırasında bir kütlenin başka bir kütle üzerinde sürünmesi.
Şaryaj Örtüsü: Bir kütle üzerine sürünerek gelmiş olan kütle.
Şaryajlı yapı: Aşmalı yapı.
Şimil: Kuzey
Şot: Cezayir ve Tunus'ta tuzlu bataklık.





                                                                              -T-



Tabaka Kaynağı: Geçirimli tabakaların topoğrafya yüzeyi ile kesiştikleri yerden suların yüzeye çıkmasıyla oluşan kaynaklara tabaka kaynağı denir.
Taban Seviyesi Ovası: Akarsuların taban seviyesine ulaştığı yerlerde,eğimin azalması nedeniyle taşıdığı maddeleri biriktirmesi ile oluşturduğu ovalardır.
Taban Seviyesi: Akarsuların deniz,okyanus ve göle döküldüğü en alçak seviye.
Takke Buzulu: Dağların zirve kesimlerini kuşatan buzul.
Talveg: Akarsu yatağının en derin yerlerini belirten çizgi.
Tanık Tepeler: Oluşumlarında rüzgarın yanı sıra fiziksel parçalanma,kimyasal ayrışma ve akarsu aşındırmasının rolü vardır.Tepelerin üst kısımları genellikle sert tabaka ile kaplıdır.
Taş: Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklik gösteren,rengini içindeki maden,tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde.
Taşküre:Yer kabuğu olarak da adlandırılır.Taş küre üstünde insanlar yaşar,bitkiler büyür ve diğer canlılar besin ve barınak bulur.
Tarih Değitirme Çizgisi: Başlangıç meridyenin 180
Taraça: Yatağına alüvyonlarını yaymış olan akarsuyun yeniden canlanarak yatağını kazması ve derinleştirmesi sonucunda oluşan basamaklardır.
Taraçalama: Eğimli arazilerde toprağın önüne basamaklı setler kurmaktır.
Tefra: Volkandan atılan lav hariç tüm malzemeye tefra denir.
Teknik: Fizik,kimya,matematik gibi bilimlerden elde edilen verileri iş ve yapım alanında
Teknoloji: Bir sanayi dalı ile ilgili yapım yöntemlerini kullanan araç,gereç ve aygıtları kapsayan bilgi ve uygulama bilimi.
Tektonik Göl: Yerkabuğunun çökmesi veya kırılması nedeniyle meydana gelen çukurluklara suların dolmasıyla oluşurlar.
Tektonik: Levha hareketleri veya levha tektoniği olarak da bilinir,en geniş anlamıyla litosferin yapısını ve bu yapıyı doğuran evrimi araştıran jeoloji dalı.
Termik Basınç: Dünya'nın küreselliği nedeniyle ısınma ve soğumaya bağlı oluşan basınçlardır.
Terra rosa: Akdeniz ikliminin egemen olduğu yerlerde bulunan kırmızı renkli ve killi toprak türüdür.
Ters Alizeler: Kuzey ve güney yarıkürelerinde Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus'un doğu bölümlerinde subtropikal yüksek basınç merkezlerinden ekvatoral alçak basınç alanlarına doğru bütün bir yıl boyunca esen rüzgarlardır.
Tijale: Yazın bataklık haline gelen donmuş topraklar.
Tombolo: Bir adayı karaya veya adaları birbirine bağlayan setlere tombolo denir.
Toponimi: Yer adı bilimi.
Tortul: Çökelme sonucu oluşan kayaçları ifade eder.
Tortulbilim:
Traverten: Kireç taşının su içerisinde çözüldükten sonra tekrar çökelmesi ile ortaya çıkan çeşitli şekiller.
Troposfer: Atmosferin yere temas eden en alt katıdır.
Tsunami: Merkez üssü,yani ocağı deniz dibinin altında olan depremler,deniz depremi diye tanımlanırlar.Gerek bu depremler gerekse denizaltı yanardağ püskürmeleri,şiddetli deprem dalgaları oluşmasına yol açar.Bu iki faktör durgun günlerde bile dev dalgalanmalar biçiminde dalgalanmalar meydana getirir.Bu dalgalara tsunami denir.
Tundra: Kutuplara komşu soğuk,yazı kısa,ağaç yetişmeyen bölgeler.
Turba: Turbalıklarda ve bataklıklarda bulunan,kısmen ayrışmış materyalden oluşan yakıt.
Tüf: İçinde yanardağ külü ve kum gibi ince bileşenler bulunan,katılaşmış yanardağ kırıntı taşı.
Tüfit: Yanardağ püskürmesi kırıntıları.







                                                                          -U-Ü-





Uc: Klimatik anlamı rastlanabilen en yüksek ve en düşük sıcaklık değerleri.
Ulaştırma: Kominikasyon.Her türlü yolcu,yük haber ve fikirlerin taşınması işleri.
Ulu deniz: Okyanus.
Ultisoller: Tropikal bölgelerde fazla yağış ve sıcaklıktan dolayı ayrışmanın fazla miktarda ilerlediği ve toprak oluşumun son safhada olduğu toprakları kapsar.
Urug: Dalgalar arasındaki çukurlara denir.
Uvala: Düden veya dolinden daha büyük karstik şekil.Genişleyip,derinleşen dolinlerin birleşmesiyle oluşan,dolinlerden daha büyük çukurluklardır.
Uved: Çöllerde içinde tesadüfen ve yarı kurak bölgelerde ise ,geçici veya mevsimlik olarak su bulunan kuru vadiler.
Uyumsuz: Uyumsuz katmanlaşmalar için kullanılır.
Uzay: Bütün gök varlıklarının içinde bulunduğu sonsuz boşluk.
Ülke: Bir devletin egemenlik sahası.
Üst bitken: Tropikal bölgelerde başka bitkilerin üstünde yerleşen fakat o bitkilerle beslenmeyen bitkiler.
Üretici: Fotosentez ile büyüyen canlılar.





                                                                               -V-





Vadi: Akarsu aşındırması ile oluşan ve tabanında akarsu yatağının ve akarsuyun yerleştiği,sürekli iniş gösteren oluk.
Vadi Buzulu: Sürekli beslenerek sirkten taşan ve vadi boyunca aşağı hareket eden buzul türüdür.
Vaha: Dışa akıştan yoksun,yağışlar son derece az ve yetersiz olan çöllerde,yeraltı suyu bulunan ve buna dayanan hayat,yapılmakta olan tarım faaliyeti alanı.
Vejetasyon: 
Viyadük: Bir vadi,bir nehir üstünden bir demiryolunun ya da karayolunun geçişini sağlayan ayaklar üzerine oturtulmuş yüksek ve uzun köprü.
Voklüz: Kalın kalker tabakaları arasındaki boşlukları doldurmuş olan yeraltı sularının yüzeye çıktığı kaynak.
Volkan Bacası: Magmanın yeryüzüne ulaşıncaya kadar geçtiği yola volkan bacası denir.
Volkan Camı: Lavın,kızgın ve akışkan durumda iken hızlı bir şekilde soğuması ile oluşmuş doğal cam.
Volkanik Gazlar: Volkanizma sırasında su buharı,karbondioksit, kükürt gibi gazlar magmadan hızla ayrışarak yeryüzüne çıkar.Büyük volkanik bulutların oluşmasını sağlar.
Volkan Konisi: Lav,kül,volkan bombası gibi volkanik maddelerin üst üste yığılması oluşan koni biçimli yükseltiye volkan konisi denir.
Volkan Topoğrafyası: Volkanizma olayına bağlı olarak meydana gelen yerşekillerini içeren topoğrafyaya volkan topoğrafyası denir.
Volkanik Set Gölü: Volkanizma ile oluşan volkan konisinin akarsu vadisini kapatması ile oluşmuş göl.
Volkanik Tüf: Volkanlardan çıkan kül ve irili ufaklı parçaların üst üste yığılması ile oluşan taşlara volkanik tüf denir.
Volkan: Yer yuvarlağı içindeki kızgın erimiş ve katı maddelerin yeryüzüne çıktığı yer.
Volkanizma: Magmanın yerin derinliklerden hareket ederek yeryüzüne çıkması veya yeryüzüne yakın derinliklere kadar gelerek soğuması olayına volkanizma denir.





                                                                                -Y-

  

Yağış: Yeryüzündeki sular,ısı etkisiyle buharlaşır ve havaya karışır.Havada her zaman bir miktar su buharı bulunur.Havadaki nem miktarı,doyuran nemin üzerine çıkarsa fazlası yoğunlaşır.Yoğunlaşan su buharı bulutları oluşturur.Bulutlar soğuk bir katmana rastlayınca yağmur,kar ya da dolu şeklinde yeryüzüne düşer.
Yağmur: Bir yağış türü.
Yağmur Ölçer: Pluviyometre.
Yalıyar: Deniz kıyılarının adeta dik bir duvar gibi yükselen kayalık yüzeyi.
Yamaç Kaynağı: Geçirimsiz bir katmanın üzerindeki geçirimli bir katmandan,yeryüzüne çıkan kaynak.
Yanardağ Ağzı: Yanardağların tepesinde,yamaçlarında veya eteklerinde patlamalar,püskürmeler ile oluşmuş huni biçiminde ve çapı 1 km'den az olan çanaklar.
Yanardağ Kayaçları: Püskürük kayaçlar.
Yanardağ Külü: Volkan külü.
Yanardağ: Magma maddelerinin yeryüzüne çıktığı veya geçmişte çıkmış olduğu,az çok koni biçimli tepesinde bir püskürme ağzı bulunan dağlar.
Yapay Çevre: Değiştirilmiş ve kültür altına alınmış çevre.
Yar: Strüktür,bünye.
Yardang: Rüzgarlar tarafından yamaçlarda bulunan gevşek materyallerin aşındırılması ve taşınması ile dirençli kayaçların oluşturduğu pürüzlü,girintili,çıkıntılı,oluklu yüzeylere denir.
Yarma Vadi: Akarsuyun,iki düzlük arasında bulunan sert kütleyi derinlemesine aşındırması sonucunda oluşur.Vadi yamaçları dik,tabanı dardır.
Yatak: Akarsuların meydana getirdiği yıl içinde ya sürekli ya da geçici olarak suların aktığı yer.
Yaz Saati: İlkbahar ve yaz mevsimlerindeki uzun gündüzlerde,gündüz ışığından daha fazla yararlanmak ve elektrik enerjisi tasarrufu sağlamak amacıyla bazı ülkelerde ulusal saatin bir saat ileri alınması.
Yengeç Dönencesi: Kuzey yarımkürenin 23°27' paralelinde,Güneş radyasyonunun 21 Haziranda dik düştüğü enlem.
Yer: Yerküre,Dünya,Yer yuvarı,Acun.
Yerberi: Bir gök varlığının yörüngesi üzerinde dolanım hareketi yaparken,bu varlığın yere en yakın geçtiği noktalar.
Yer Bilim: Jeoloji.
Yer Çekimi: İki cismin birbirlerini,aralarındaki uzaklığın karesi ile ters orantılı olarak çekmelerine Newton çekim yasası denir.
Yerel: Lokal,yerel,mahalli,belli bir yere bağlı,bir yere özgü,yayılmamış,sınırı dar.
Yerel Saat: Dünya üzerindeki herhangi bir yerde,Güneş'in o yerin meridyeninden geçtiği  ana göre düzlenen saat ayarı.
Yerkabuğu: Dışını çepeçevre kaplayan,üzerinde karalar ve denizlerin bulunduğu bölüm,yeryüzü.
Yerli kaya: Yüzeyde bir kısmı gözüken veya toprak,kum,kil gibi gevşek malzeme ile üzeri örtülü olan sağlam kaya.
Yeröte: Bir gök varlığının,yörüngesi üzerinde dolanım hareketi yaparken,Yere en uzak geçtiği noktadır.
Yeryüzü: Yerkabuğunun yüzeyi.
Yıldız Kumulları: Yıldız şeklindeki kumul tepeleridir.
Yoğuşma: Su buharının,soğuma sonucu sıvı veya katı duruma geçmesi.
Yontukdağ: Deniz yüzeyine yaklaşacak kadar alçalmış ve düzleşmiş yeryüzü şekillerinin yerkabuğunun yaylanmaları ile ilgili olarak,yeniden kabartı durumuna gelmesiyle belirmiş dağlar.
Yontukdüz: Aşınım dönemi geçirmiş,topoğrafyası düzleşmiş,alçak veya yüksekçe düzlük.
Yumrular: Düzensiz topraklar biçimindeki taşlar.






                                                                          -Z-




Zaman: Dönem,devir.(Yerkabuğunun geçirdiği gelişme devreleri: I.Zaman,III.Zaman gibi).
Zan: Kuşak.
Zelzele: Deprem
Zemin Hareketi: Zeminin belli bir bölümünün doğal veya beşeri nedenlere bağlı olarak yerinden oynayıp yer
değiştirmesi.
Zemheri: Kara kış.
Zemin: Yeryüzünün yüzeyi.Okyanusların tabanı.Bir yapı temellerinin oturtulduğu yer.
Zeolit: Boşlukları kalker ve alkelen silikatlarla dolmuş bazı cins volkanik kayaçlar.
Zımpara Taşı: Çok sert alüminyum kristallerden oluşan parlatıcı ya da aşındırıcı olarak kullanılan kayaç.
Zirve: Doruk.
Ziraat:Tarım.
Zoocoğrafya: Çeşitli engeller türün daha fazla yayılmasının önler ve biyocoğrafik alanları ayırmamıza olanak verir.İşte hayvanları yayılışlarıyla bunu düzenleyen etkenler zoocoğrafya olarak bilinir.
Zooloji: Biyolojinin hayvanları inceleyen dalına zooloji denir.
Zooplankton: Hayvansal plankton.
Zühre: Çoban yıldızı.






 KAYNAKLAR:  1-Genel Ve Fiziki Coğrafya(Hayati Doğanay-Ramazan Sever)
                           2-Uludağ Sözlük
                           3-Ekşi Sözlük 
                           4-NND Sözlük
                           5-www.toplumdusmanı.net
                           6-Vikipedi
                           7-Coğrafya Dünyası




Hazırlayan: Onur Tura


























                                                                         










                           








 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder